Masal bu ya
Bir şarkı ile başlamıştı herşey
Üç elma ile bitmeyecekse de
Romeo ve Jüliet
“Aşk” için ölmeyecekse de
Masal bu ya,“O” şarkı ile
Başladı her şey
Önce
Bir ıssız ada vardı
Bir solmuş kadın
İçinde bir mutsuz kalp
Ve bir başka ıssız ada
Bir umutsuz adam
İçinde bir mutsuz kalp
Sonra
Değince birbirine yürekleri
Bir ıssız ada
Üzerinde iki mutlu kalp
Ve öyle  deli bir deniz olmuştu
Denizde eski bir vapur
Vapurun üstünde uçan
Siyah beyaz martılar
Ellerine inat, sıcacık çayları
Ufku görmeyen gözleri
Sonrayı düşünmeyen yürekleri bile olmuştu
Masal bu ya
Deniz, adamın gözleri gibi
Hem derin ,hem yeşil
Kadının saçları gibi
Çok dalgalı,çok asi,
Umutları 
İçilen bir kadeh şarap gibi
Çok büyülü
Ada’nın çiçekli sokakları gibi
“Aşk” doluydu
Masal bu ya
Kadının yüreğini  tutmak
Hayalleri tutmaktı
Mutluluğa sarılmak
Yeni hayata “merhaba” demek
Düşle, gerçeği ayırt etmek
Bulut olmak, yağmur olmaktı
Orada olmak
Adamın sözlerini duymak
Ve sıcacık yüreğini hissetmek
Iskaladığı hayatı bir anda farketmekti
Farketmeden geçen onca yılı
Hesaba çekmek
Yeniden nefes almak
Sol yanında yitirdiği kalbini bulmak
Gözlerindeki hüznü
Ebediyen  terk etmekti
Masal bu ya
Karanlıklar, sarıya dönmüştü
Duygular, tozlu sandıklardan çıkmıştı
Gözleri birbiri için
Gözyaşı dökmeyi
Kalpleri şarkılar tutmayı
O şarkılarda birbirini bulmayı
Az biraz deli olmayı
Sorular sormamayı
Cevaplar aramamayı
Ve tabi ki  hiç vazgeçmemeyi
Öğrenmişlerdi...
Masal bu ya,
Bir mucize olmuştu
Üstelik   bunu ‘’Melekler’’ yazmıştı
Kadın ve adamsa, usulca  oynamıştı